Obsesyon; kişinin isteği ve arzusu dışında gelen, kişide tedirginlik doğuran ve zihinden uzaklaştırılamayan, ardı sıra tekrarlayan düşüncedir. Kişi, bu düşünceleri zihninden uzaklaştırabilme amacıyla, çeşitli istem dışı tekrarlayan hareketler yapabilir ki bunlara kompulsiyon adı verilir. Halk arasında takıntı hastalığı olarak da bilinir. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), ciddi kaygıya yol açacak şekilde tekrarlayan obsesyon ve kompulsiyonların tek başına ya da birlikte bulunduğu bir hastalıktır.
Erken çocukluk döneminde birçok hareketin tekrarı doğal karşılanabilir. Bu gelişim ve öğrenmenin bir gereği olarak değerlendirilir. Örneğin, 2-3 yaşında bir çocuk oyuncağı ile tekrar tekrar aynı şekilde oynayabilir. Küpleri üst üste dizer, bozar ve tekrar dizmeye çalışır. Bazı sözleri birkaç kez tekrarlayabilir. Bunlar obsesyon ve kompulsiyon olarak değerlendirilmez.
OKB genellikle erişkin yaşın hastalığı olarak bilindiğinden, çocuklarda görülmediği gibi yanlış bir kanı vardır.Oysa, erişkin dönemi takıntılarının çoğu çocukluk döneminde başlamaktadır. Ancak; çocukluk döneminde ilgisizlik, üzerinde durulmama ya da çocuğun belirtileri gizleme eğilimi nedeniyle gözden kaçabilmektedir. Yapılan araştırmalarda, erişkin yaşta OKB tanısı konmuş kişilerin azımsanamayacak bir kısmında hastalığın yaklaşık 5-15 yaşları arası başladığı bildirilmiştir. Klinik olarak, 3 yaş gibi çok erken dönemde başlayabildiği de görülmüştür.
Takıntıların hastalık halini alması için çocuğun günlük hayatını olumsuz yönde etkilemesi gerekir.Hastalık durumunda; çocuk takıntılar ile uğraşırken vakit harcar, günlük işlerinden geri kalır. Örneğin; ödevini yazmaya çalışan bir çocuğun temizlik ve düzen ile ilgili bir takıntısı varsa, çok küçük bir hata yaptığında hatayı silme yerine o ana kadar yazdıklarını hiçe sayarak tüm sayfayı yırtar. Sayfaları yırtmaktan bir türlü ödevini bitiremez. Ellerini çok uzun süre yıkayan ve el yıkamasını durduramayan bir çocuk; yemek öncesi el yıkamaya başlar ve bir türlü sofraya oturamaz, el yıkama işini bitiremez. Takıntılar; çocuğun aile ve arkadaşları ile ilişkilerini bozar, sosyal uyumunu olumsuz etkiler.