blog_img1

Sınav kaygısı

Sınava hazırlanırken, sınav öncesi ya da sınav anında heyecan ve biraz da gerginlik hissetmek doğaldır. Bu heyecan bir dereceye kadar faydalıdır ve çalışma hırsını artırır. Ancak kaygı yoğunlaştığında, hem sınav öncesi çalışma performansını, hem de sınav başarısını direkt etkiler. Sınav başarısı beklenenin altında olur. Kaygı düzeyi sınav esnasında öğrencinin bildiklerini sınava yansıtmasını engelliyor ve başarısına olumsuz yönde etki ediyorsa sınav kaygısından söz ederiz.

Sınav kaygısı kişinin zihninden geçen ancak çoğu zaman fark etmediği, “kötü not alma, başarısız olma, başkalarına rezil olma’ gibi olumsuz düşüncelere bağlı gelişir. Olumsuz düşünceler kişinin dikkatini bozar, bildiklerini unutmasına neden olur.  Kaygının oluşturduğu panik hali, huzursuzluk ve buna bağlı oluşan kan basıncı, kalp atışı ve solunum sayısında artma, ağız kuruluğu, terleme, titreme, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler ile baş etmeye çalışan kişi, sınava yoğunlaşamaz. Hatta bazen bulantı, ishal ve sık idrara çıkma gibi fiziksel belirtiler nedeniyle sınavı yarıda bırakmak zorunda kalabilir.

Sınava tam olarak hazırlanmamış, önceki sınavlarında başarısız olmuş ve sürekli kendilerini başkaları ile kıyaslayan kişilerde kaygı daha fazla görülür. Mükemmeliyetçi, yargılayıcı ve küçük düşürücü tutum sergileyen, sürekli eleştiren ve beğenmeyen anne babaların çocukları da kaygı bozukluğuna adaydırlar. Ancak sınav kaygısı gelişmesinin en temel şartı kişinin kaygı bozukluğuna yatkın bir kişiliğinin olmasıdır. Bu genetik geçişli yapısal bir durumdur.

Hem sınav öncesi hem de sınav anında kaygı ile baş edebilmek için bazı önemli noktaları bilmek ve uygulamak gerekir. Öncelikle sınavla ilgili kaygı oluşturacak kişilerden ve ortamlardan uzak durulmalıdır. Sınavdan bir gün önce ders çalışmayı bırakmalı ve keyif alınan etkinliklerde bulunulmalıdır. Sınav öncesi uykudan taviz verilmemeli, uyku kalitesini bozacak ve heyecanı tetikleyecek çay, kahve gibi kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır. 

Sınavdan önce doktor tarafından önerilmeyen hiçbir ilacı kullanılmamalıdır.

Sınav yerini, sınav gününden önce görmek kaygı düzeyinizin azalmasına katkı sağlar. Sınavdan önce ve sınav anında belli düzeyde gerginlik yaşamak normaldir. Bedensel belirtiler olduğunda bunları hemen “eyvah yine aynı şey olacak, yine panikleyeceğim” şeklinde yanlış yorumlamak yerine, daha pozitif düşünmeye çalışılmalıdır. Böyle durumlarda önce yavaş, kontrollü birkaç derin nefes alıp vermek ve bedensel belirtilerin mutlaka geçeceğini düşünülmelidir.

Soruları çözmeye öncelikle en rahat cevaplanabilecek bölümden başlanmalıdır. Sınav anında acele edilmemelidir, acele etmek daha çok heyecan ve kaygı oluşturur. Sınavda diğer öğrencileri gözlemlemekten de kaçınılmalıdır. Eğer kaygı düzeyi yoğun ise mutlaka uzman desteği alınmalıdır.